UN KURABİYESİ
Çarşamba akşamı eve gittiğimizde bizim kocimik eve girer girmez elime bir tarif tutuşturdu. Bir müşterisi un kurabiyesi yapıp getirmiş, çok güzel kıtır kıtırmış, tarifini almış, noolur ben de yapsaymışım... Baktık ki evde buğday nişastası yok ve pudra şekeri kalmamış, bakkal arandı gece 10.30'da, sipariş verildi. Gece 12 gibi kurabiyeler hazırdı. O saatte ben bir, kocimik ise sanırım dört adet mideye indirdik :). Kurabiye etkinliğine başka tariflerim olacak ama un kurabiyesi tarifini de buradan veriyorum:
250gr'lık becel'in yarısı
1 kahve fincanı sıvı yağ
1 su bardağı pudra şekeri
1 su bardağı buğday nişastası
1 paket vanilya
1-1,5 su bardağı un
Oda sıcaklığındaki becel'e sıvı yağı da ekleyin, un hariç diğer tüm malzemeyi de katıp karıştırın. Daha sonra önce 1 bardak un ilave edin. Hamurun kıvamına göre maksimum yarım bardak daha un ekleyin. Yağlı ve yumuşak ama elinize yapışmayan bir hamur elde edeceksiniz. Hamurdan parçalar kopartıp yuvarlayın ve hafif yassıltın. Yağladığınız tepsiye dizin. 160-170 derecede yarım saat kadar hafif pembeleşene kadar pişirin. Fırından çıkardığınızda üzerine pudra şekeri serpin.
KAHVALTI ÖNERİSİ
Kahvaltı için ise iki hafta önceki pazar kahvaltımızda hazırladığım ve sevgili Cemoş'umun da yazlıkta beraber geçirdiğimiz her günün sabahında bana hazırladığı domates-peynir ezmesini önereceğim. Anneannem gece 10.30 gibi yatar, sabah en geç 7.00'de kalkar, öğlenleri de bir saatlik güzellik uykusuna yatardı. Öğlenleri bir saat yalnız kalmaktan sıkılıp gidip uyandırdığım da çok olmuştur canımı :). Gece yatmak bilmeyen ben sabah da o kadar erken kalkamazdım tabi ki. Anneannem artık açlığa dayanma noktasının sonuna geldiğinde gelir uyandırırdı beni 'Seloşum' diyerek. Bir de tekerleme söylerdi. Sadece iki satırını hatırlıyorum. Gerçi devamı var mıydı ondan da emin değilim:
"Kalkın tayfalar,
Gemi yalpalar".
Bunu tabiki melodili söylerdi ki buradan size anlatamıyorum. İnternetten arattım bu tekerlemenin devamı var mıdır diye. Sadece aşağıdaki şekilde buldum ki Cemoş'umunkinden farklı:
Kalkın Tayfalar!
Deniz yalpalar,
Bakın şu gemilere,
Açılıyor enginlere,
Çekerler ipi,
Açarlar yelken,
Rüzgar estikçe,
Sorma keyfimi...
Tekerleme eşliğinde nazlanılarak kalkılır. Sofra hazırdır. Afiyetle yenilir. Yıllar sonra küçük torum kocaman olur ve artık kahvaltıları kendisi hazırlamaya başlar...
Gerekenler sadece 2 adet domates (çok küçük doğranmış ya da yumuşaksa çatalla ezilmiş), bir kalıptan kesilmiş iki parmak kalınlığında beyaz peynir, dilediğiniz kadar zeytinyağı. Hepsini karıştırın. Gerçekten çok lezzetli ve doyurucu. Miktarlar iki kişi için yeterli oluyor.
Sevgiler
5 yorum:
selencim kurabiye muthis gorunuyor...zaten biliyorsun en sevdigim sey kurabiye pasta olayi :))) napcaz bu kiloları bunları bu kadar severken bilmiyorum :(( tam bu saatlerde kahveyle de ne güzel gider :)))
optummm tekrar :)))
Selen, ellerine saglik. Kurabiyeler de kahvaltilik da cok guzel gorunuyor. Gecenin bi yarisi yaptigina gore kocimigin gercekten cok sevmis olmali. Demek ki bu tarifi de listemize ekliycez. Sevgiler...
Selanciğim,
un kurabiyesi hep geçmişi hatırlatı rnedense ve çok da severim ellerine sağlık. görüntü harika. kahvaltı önerin de çok hoşuma gittti kolay ve güzel. sevgiler
Selenciğim, o kahvaltı önerisi nefis... İçine biraz kekikte şahane olur gibi :))
Ellerine sağlık.
Bu sırada kurabiye tarifide pek güzel. Etkinlik tariflerini sabırsızlıkla bekliyorum ...
Senemciğim,
Gerçekten de güzel oldu kurabiyeler, kıtır kıtır.. tavsiye edilir.
Minik kuşum,
Evet kocimik bayılmış bu kurabiyeye. Laf aramızda 'sen daha güzel yaptın' iltifatını da kaptım. ;)
Sevdacığım,
Kurabiyeyi tavsiye ederim gerçekten. Aynı şekilde kahvaltı önerisi de çok kolay ve faydalı bir besin. sevgiler
Misss'im,
Evet kekik, nane, belki kırmızı biber de çok yakışır. Zaten bir kaseye zeytinyağı ve içine her türlü baharatı katıp ekmek banarak yediğimiz de oluyor çoğu zaman. çoook lezzetli...
Yorum Gönder