22 Eylül 2007

"MİNİK ELLER MUTFAKTA"


Bugün, sevgili Süheyla'nın “Ramazan geldi, hoş geldi” etkinliğine katılım için son gün. Tarifleri yarından itibaren yayınlamaya başlıyor ve bu da demek oluyor ki bayrağı bana devrediyor. Sevgili Yaman Ayşe’m ile bu konuda ilk konuşmamızda sen de ‘çocuklar için tarifleri’ işle dediğinde çok sevindim. Oyalama Kağıdı’nda yazdığım çocuk tarifleriyle bağdaştırılıp akla geliyor olmak benim için çok değerli.

Bildiğiniz gibi ben Oyalama Kağıdı’nda çocuğunuzla mutfağa girip, eğlenceli vakit geçirebileceğiniz ve onun da renk, tat, koku, el becerisi gibi yeteneklerini geliştirebileceğiniz tarifler sunarken aynı zamanda albenili sunum alternatifleri de geliştirmeye çalışıyorum. Farklı sunum alternatifleri özellikle 2 yaşın üzerindeki çocuklarda ‘hayır sendromunun’ başlaması ile birlikte büyük önem kazanıyor. Beğenmediği yiyeceği ona farklı bir şekilde sunmalısınız ki yesin.
Bugün ise, Oyalama Kağıdı’nda, bu etkinliğimizle eş zamanlı olarak hazırladığım yeni yazı dizisi yayınlanıyor. Bu uzun zamandır planladığım ve bir çocuk doktoru ile beraber çalışmamız ve çeşitli kaynaklardan faydalanmamız sonucunda şekillenen bir çalışma. Amacım sizleri sadece eğlenceli sunumlarla değil aynı zamanda özet ve pratik bilgilerle de donatmak... Ben de sizlerle birlikte öğreniyorum.
Şimdi efendim sadede gelirsek, etkinlik konumuz: Minik Eller Mutfakta.
Miniklerinizle mutfağa girin ve beraber bir etkinliğe katılmanın keyfini yaşayın. Ya da kendiniz çocuklarınız için faydalı ve pratik yiyecekler ya da albenili, süslü püslü sunumlar hazırlayın. Mutfakta olmanın keyfini çıkartırken dilerseniz bol vitaminli, sağlıklı bir çorba, salata, ana yemek ya da tatlı; dilerseniz de besinlerden hayvan şekilleri, süslü muffinler, şeker hamurlu kurabiyeler yapın ya da meyveleri ve sebzeleri surat şekline sokarak süslü sunumlar hazırlayın.
Peki, etkinliğe nasıl katılacaksınız: Öncelikle bu sefer biraz farklılık yapıyoruz. Bana tariflerinizin fotoğraflarını yollamadan kendi sayfalarınızda yayınlıyorsunuz. Sadece kendi miniğinizin sizin elinizle ya da tek çekilmiş, minik el fotoğrafını göndermenizi rica ediyorum. Eğer çocuğunuz yoksa çok sevdiğiniz bir miniğin eli de kabulümüzdür :) (yeğen, komşu çocuğu, vs)

Etkinlik için son katılım tarihi 20 Ekim. Bu tarihe kadar adınız, tarifinizin linki ve el fotoğrafınızı selencakmak@oyalamakagidi.com adresine mail atarsanız çok sevinirim.
Blogunuz yoksa yazınızı, adınız ve el+yemek fotoğrafınız ile birlikte aynı adrese göndermeniz yeterli olacaktır. Tarifler 21 Ekimden itibaren huzurlarınızda olacak ve çocuklarımıza gün doğacak :)

Etkinlik logo kodunu yan kolondaki resmin altındaki kutucuktan kopyalayıp sayfanıza ekleyebilirsiniz. Logomuzu sevgili arkadaşım Senem hazırladı. Ellerine sağlık, çok teşekkür ediyorum kendisine. Ben logomuzu çok beğendim. Ayrıca yukarıdaki lokum eller de onun kızı Ceylin’e ait.

Miniklerimiz ve bizler için sağlıklı ve yaratıcı bir arşiv oluşturmak dileği ile sizi Oyalama Kağıdı’ndaki yazımla baş başa bırakıyorum. Bu yazımın danışmanlığında bana destek olan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı sevgili Teslime Ertek'e ve illüstrasyonları kısa sürede ve tam çocuklara yakışır sevimlilikte hazırlayan sevgili Bengi'ye çooook teşekkür ediyorum.

21 Eylül 2007

"Ramazan Geldi Hoş Geldi" Etkinliği




Yaman Ayşe'm yeni etkinliklerini Türk Gecesi ile başlattığından beri bloglara yeni bir renk geldi. Ben uzun zamandır YE# etkinliklerine hazırlanamıyor ve bir şekilde tarihini kaçırıyordum. Hatta Türk Gecesi etkinliğine de eski bir tarifimle katılmak zorunda kaldım. Bu ayki etkinliğimiz ise 'Ramazan geldi hoş geldi'. Bu sefer önceden planlarımı yaptım ve bir menü ile karşınızdayım. Yaman Ayşe'm affettin mi beni :).
Sevgili Süheyla'ya da ev sahipliği için teşekkür ediyor ve kolay gelsin diyorum. Tecrübelerine bir sonraki ayda ihtiyacım olacak Süheylacım :)





MENÜ
Yeşil Zeytin Çorbası
Fırında Güveç
Püre
Salata
Hurmalı Kek

Püre ve salata tarifini tabi ki vermeyeceğim, herkesin kendine göre bir tarifi vardır nasıl olsa. Diğer üç tarifi ise sizinle paylaşmak istiyorum çünkü ben denedim ve çok memnun kaldım.

İlk tarifimiz yeşil zeytin çorbası. Tarif Lezzet dergisi Eylül sayısından.

YEŞİL ZEYTİN ÇORBASI
100 gr çekirdeksiz yeşil zeytin (ben 1 konserve fora dilimli yeşil zeytin kullandım)
1 tutam zencefil
2 çorba kaşığı zeytinyağı
2 çorba kaşığı un
1 çay bardağı krema
6 su bardağı sıcak su
Karabiber-tuz
1 çorba kaşığı kıyılmış dereotu

Zeytinleri suda bekletip süzdükten sonra 1 çorba kaşığı yağ, karabiber ve zencefille robotta püre haline gelene dek çekin. Kalan zeytinyağında unu kavurun. Sıcak suyu ilave edin ve sürekli karıştırarak kaynatın. Zeytin püresini de ekleyip kısık ateşte 15 dk daha pişirin. Servis etmeden hemen önce çırptığınız kremayı da ilave edin ve karıştırın. Kıyılmış dereotu ile süsleyip servis yapın.
------


İkinci tarifimiz olan fırında güveç benim ilk denemem. Gerçekten basit ve çok da lezzetli oldu. 2 kişi için veriyorum tarifi. Fırın kabımın büyüklüğünü fotoğraftan tahmin edersiniz sanırım.


FIRINDA GÜVEÇ
2 parça bonfile (kuş başı doğrayın)
1 patlıcan
2-3 çarliston biber
2 domates
arpacık soğan, sarımsak


Patlıcan hariç diğer malzemeleri yağ, tuz, karabiber ile harmanlayıp buzdolabında yarım saat dinlendirin. Bu arada da patlıcanı soyup tuzlu suda bekletin. Dolaptan çıkartdığınız malzemelere sıktığınız patlıcanı doğrayıp ilave edin ve tekrar harmanlayın. Fırınızı 200dereceye ısıtın. Fırın kaplarına malzemeyi boşaltın, yarısına kadar su doldurun ve üstünü aluminyum folyo ile kapatıp fırına verin, 45 dakika pişirin. Yanında püre ile servis edebilirsiniz.
------


Tatlı tarifimiz de Nathalie Stoyanof'un Beyaz Mutfak kitabından hurmalı kek:


HURMALI KEK
250 gr doğranmış hurma
300 ml kaynamış su
115 gr margarin
1 su bardağı (175gr) toz şeker
3 adet yumurta
1 çay kaşığı vanilya
2 su bardağı (225gr) un
1 çay kaşığı tarçın
1 çay kaşığı karbonat

Sosu için:
1 kahve fincanı + 1 yemek kaşığı kahverengi şeker
60 ml süt kreması
50 gr margarin

Doğranmış hurmayı kaynar suyun içine koyup 2-3 saat bekletin. Bir kapta margarin, toz şeker ve vanilyayı 30sn çırpın. İçine yumurtaları birer birer ilave ederek çırpmaya devam edin. Başka bir kapta un, tarçın ve karbonatı karıştırın. Tarçınlı karışımı vanilyalı karışıma ilave edin ve son olarak hurmaları da suları ile birlikte ilave edip 1 dakika karıştırın. Kek kalıbına döktüğünüz karışımı 180 derece ısıtılmış fırında 1 saat pişirin.

Bu arada tüm sos malzemesini karıştırıp 3 dakika kaynatarak sos yapın.
Fırından keki çıkartın ve ısıyı 80 dereceye düşürün. Çıkardığınız kekin her tarafına eşit gelecek şekilde sosu yayın. Keki fırında 5 dakika daha pişirin ve soğumaya bırakın. Süslemek için kekin göbek kısmına üç hurma yerleştirebilirsiniz.

Herkese afiyet olsun. Hayırlı Ramazanlar.

19 Eylül 2007

EN KEYİFLİ HABERLER BURADA....


Sevgili blog camiası,

Keyifle duyurmak isterim ki sevgili Pınar'ımız bugün itibariyle 3,5 kg ağırlığında 55 cm boyunda nur topu gibi bir erkek dünyaya getirmiştir. Pınar'ın sesi telefonda çok iyi gelmekte ve çok rahat bir doğum geçirdiğini söylemektedir :) Can'ımız sonunda karanlıktan aydınlığa çıkmış, mıncıklanmak ve bizleri tanımak için sabırsızlıkla beklemektedir.

Tez elden duyula...

Her telden çalmak...

Balıkesir tarifleri ve artan makarnayı değerlendirmek üzerine bir yazı ve SEVERİM oyunu...

1. TEL
Geçen haftalarda eşimin ailesi bizi ziyarete gelmişti. Eşimin anneannesinin ellerinden katmer (iç yağlı) ve hamur çorbası yapmak için hamur da getirmişlerdi. Bu isimler Balıkesir'e özgü tabi ki. Sizlerle de bu yöresel lezzetleri paylaşmak istedim.

İÇ YAĞLI
1 bardak ılık su
1 paket maya
1 tatlı kaşığı toz şeker
3,5 bardak un
Hamur yoğurulup parçalara bölünür. Parçalar tabak büyüklüğünde açılır. Bolca yağlanır, yumru yapılıp tekrar açılır. Çok az yağlı tavada pişirilir.

HAMUR ÇORBASI
1 yumurta
1 tutam tuz
1 bardak su
Aldığı kadar un
ile hamur hazırlanır. Yaklaşık 2mm kalınlığında unlanarak açılır ve biraz kuruması için bekletilir. Daha sonra küçük kare parçalara kesilir.
Yağ ve salça kavrulur. Su eklenir. Kaynayınca hamur ve haşlanmış nohut ilave edilir. Siz benimkinin çok hamurlu göründüğüne bakmayın. Hamurunu dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz.

2. TEL
Bir de geçenlerde biraz abartılı miktarda yaptığım makarna dolapta beklemekteydi. Ne yapsam diye düşünürken sunumu güzel ve artan makarnaları değerlendirmek için birebir olan bu tarif geldi aklıma. Sizler de artan makarnalarınızı farklı şekilde yemek için uygulayabilirsiniz.

FIRINDA MAKARNA

Haşlanmış makarna
Kendi suyunda pişmiş mantar sote
Haşlanmış ve didilmiş tavuk
Kaşar
Yarım çay bardağı süt
Yarım çay bardağı tavuk suyu
1 yumurta
tuz-karabiber

Makarna, mantar ve tavuğu tuz-karabiberle harmanlayıp yağlanmış borcama yayın. Üzerine çırptığınız yumurta, süt, tavuk suyu karışımını dökün ve fırına verin (190 derece). İlk 10 dakika üzerini folyo ile örtün sonra folyoyu alın ve suyunu çekene kadar pişirin. Servisten önce rendelediğiniz kaşarı üzerine serpin ve kaşar eriyene kadar daha fırında tutun.

3.TEL
Severim Oyunu...
Sevgili Müge & Müge beni severim oyununa davet etmişlerdi. Yazmak ancak kısmet oldu. Sevdiğim şeyleri üçe indirgemek zor olacak ama içlerinden üç tane seçeyim dedim.


Ailemi, dostlarımı severim. Onlarsız bir hayat düşünemiyorum. Yalnızlık ve sevgisizlik hiç bana göre olmadığından etrafımda sürekli olsunlar isterim.



Yemek yapmayı severim. Mutfakta geçen vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum bile... Bu sevdamın gücünü blog açtıktan sonra daha da fazla anladım.


Gezmeyi, farklı yerler görmeyi severim. Ailemle çok fazla gezdiğimden ve yükselenimden sanırım (Yengeç olduğumdan değil kesin) evde oturmak hiç bana göre değil. En fazla bir tam günü evde geçirebilirim. Sonrasında en azından markete gitmem ve bir soluk hava almam lazım :))

İşte bunlar da benim sevdiklerim. Ben kimseyi sobelemiyorum. Çünkü tüm blogcuları çok seviyorum :)

17 Eylül 2007

"Baby Needs" açıldı...

Bugün tarif yayınlayacaktım ama çok daha önemli bir haberim var sizlere.

Bu aralar her haftasonu bir blog arkadaşımla görüşmezsem rahat edemiyorum :) Bu Cumartesi de sevgili Esracığımı bir aydır didinip hazırladığı ve bugün satışa başladığı mağazasında ziyaret ettim. Açılış herhalde Ramazan sonrası olacak, ama şimdiden güzel mi güzel bebek eşyalarından alma şansına sahipsiniz.

Mağaza çok sıcak, samimi, sevimli olmuş. Üst katta da kendine ve oğluşuna bir ofis düzenlemiş Esracım. Mağazada satılan ürünler:
-- İthal edilen Bobux bebek ayakkabıları ve çorap koleksiyonu,
-- Rube and Rutje bebek ev tekstili eşyaları,
-- Esra'nın kendi markası olan Baby Needs çorap koleksiyonu,
-- Bayisi olduğu Funna Baby bebek ev tekstili ürünleri ve karyola & beşikleri, ve hediyelik bebek aksesuarları.
Yani yok yok. Vitrine henüz Funna Baby ürünleri gelmemişti. Onlar da gelince çok daha güzelleşeceğine eminim.

Birlikte ürün dizdik, vitrine Bobux logosunu yapıştırdık(halimiz çok komikti), bol bol sohbet ettik ve Oyalama Kağıdı planlarımızdan konuştuk. Çok keyifli bir gündü.

İkinci patronum Esracığım (sana böyle demek hoşuma gidiyor :) ), yeni mağazan hayırlı ve de uğurlu olsun, bol kazanç ve güzel dostluklar getirsin. Seni tanıdığımdan beri o kadar başarılı, azimli ve kararlı, güzel işlere imza atıyorsun ki seni örnek almamak mümkün değil. En kısa zamanda tekrar ziyaretine gelmek üzere diyorum...

Baby Needs
Tonozlu Sokak
No:1/29 Suadiye Istanbul
Tel: 0216 302 82 75
Faks: 0216 363 97 02

Kısa tarif: Bağdat Caddesi' ndeki Marks & Spencer' ın yanından dümdüz yukarı çıkıyorsunuz, sokak bitiminde sağa dönüp tren köprüsünün altından geçince solda mağazayı görüyorsunuz.

13 Eylül 2007

Damla Sakızlı Rulo

Sevgili Pınar'ın bebek partisi için denediğim ikinci tarif ile karşınızdayım. Bu tarifin orjinalini görmedim, fakat söylenene göre tatlı hazır olduktan sonra bir parmak kalınlığında boyuna kesmem ve rulo yapıp dik vaziyette servis etmem gerekiyordu. Sebebini bilemiyorum ama bu servis şekli benim açımdan başarılı olmadı :) Bu yüzden de tatlımı bütün halde götürdüm ve kare dilimler halinde servis ettik. O kadar güzel yemek varken rulo yapmaya uğraşmak imkansızdı. Ama Pınarcığım bizden sonra bol vakit eşliğinde harika bir mega rulo yapmış ve muzlarla da süslemiş tatlımızı. Bu sayede Müge'nin yeni isim takarak muzlu rulo deyişi de boşa gitmemiş oldu :) Fotoğraf için teşekkürler Pınar...

İşte tarifimiz. Çok kolay ve lezzetli bir tatlı. Tavsiye ederim.

1 paket margarini(250gr) eritip 1,5 çay bardağı unu yağda kavurun. Kavurduğunuz una 1 lt soğuk süt ilave edin ve karıştırın. Dilerseniz top top olmaması için mikserle de karıştırabilirsiniz. 2 su bardağı da şeker ekleyin. Muhallebi kıvamına gelene dek pişirin ve içine 1 adet first damla sakızlı sakız :) atın, mikserle çırpın ve ılımaya bırakın.

Bu arada 1 paket kakaolu bisküviyi rondoda çekin. Borcamınızın tabanına bisküviyi yayın ve üzerine muhallebiyi kaşıkla dökün. Son olarak muhallebinin üst yüzeyini düzleyin ve buzdolabına kaldırın. 1 gece buzdolabında bekleyen tatlınızı rulo halinde ya da kare dilimler halinde servis yapın.

Önemli notlar:
1. Çay bardağı eski tip ufaklardan değil, yeni büyüklerden olmalı
2. Çok fazla tatlı sevmiyorsanız şeker miktarını 1,5 bardağa düşürebilirsiniz.
3. Borcamın büyüklüğü muhallebiyi döktüğünüzde 1cm kalınlığında olacak şekilde olmalı. Ben en büyük boy dikdörtgen borcamımı kullandım.

09 Eylül 2007

Çok Candan bir Hoşgelesin Partisi













Cumartesi günü sevgili Pınar’ın Can’ına hoş gelesin partisi yaptık. Bol sohbet, nefis yiyecekler, tatlı mı tatlı bir Bebi, yurtdışından misafirimiz, iki hamilemiz, yok yoktu. Çok keyifli vakit geçirdik. Pınar’cığımızın da doğum öncesi evini şenlendirdik. Umarım ki çok mutlu oldu. Sevgili Dilek’le de tanışma fırsatı bulduk. Aslında bir yurtdışı misafirimiz daha olacaktı ama gelişi ertelendiğinden sadece andık kendisini. Evet sevgili Sanemciğim, senden bahsediyorum :).

Ayşemciğim nefis bir bebek pastası (Hanimiş Işıl, Tütü ve Özlem'in katkılarıyla) ve hepimize hediye bebek kurabiyeleri hazırlamış. Özlem de çok şeker ve güzel bir anne adayı. Pastanın beneklerini kendisi yerleştirdi efenim. Pasta ve kurabiyeler Pınar’ın güzel sofrasına çok yakıştılar. Münevver abladan baton sale ve düğme kurabiyeler, Müge’den patlıcan salatası, Yasemin’den araba kek, Dilek’ten karışık aromalı çay (hepimize hediye), Pınar’dan cheesecake, kısır ve ekmek, benden de damla sakızlı rulo (rulo olamadı, kesilerek servis edildi kendisi :) ) ve tuzlu rulo vardı. Ben de hep rulo yapmışım yahu :).

Damla sakızlı rulonun gerçek rulo yapılabilmiş ve Müge için özel muzla süslenmiş güzel sunumunu Pınar’da görebilirsiniz. Tuzlu rulo da kayınvalidemin ellerinden sofrayı süsledi. Tarifini aşağıda veriyorum.

Artık sabırsızlıkla Pınar’ın koca göbüşünün içinden çıkacak güzel bebeği bekliyoruz. Doğuma kadar keyfini çıkar Pınarcım. Sen sıkıldıkça biz sendeyiz artık :)

TUZLU RULO
Yarım çay bardağı ayçiçeği yağı
1 dolu yemek kaşığı becel
2 yumurta (1’inin sarısını üzerine sürmek için ayırın)
2 yemek kaşığı yoğurt
Tuz
Aldığı kadar un

İç harcı için:
2 haşlanmış ve rendelenmiş orta boy patates
Tuz, karabiber, pul biber

Tüm malzemeyi yumuşak fakat ele yapışmayacak kıvamda bir hamur elde edene dek yoğurun. Hamuru dört eşit parçaya bölün. Her parçayı merdane ile oval şekilde açın. Kenarına uzunlamasına harcı yayın ve rulo yapıp tepsiye yerleştirin. Üzerine ayırdığınız yumurta sarısını sürün ve 190 derecede üzeri kızarana dek pişirin.

Damla sakızlı tarif de bir sonraki yazıya kalsın. Sevgiler

06 Eylül 2007

Kielbasa - Polonya Köftesi


Bugünkü yemeğimizin adı Kielbasa. Polonyada bayram ve düğünlerde yapılan bir yemek. Cumartesi günü davetlimiz olan sevgili arkadaşım Pelin ile birlikte pişirdik. O da iş yerinden Polonyalı bir arkadaşından öğrenmiş tarifi. Biz çok beğendik sizinle de paylaşmak istedim.

Pelin doğduğu günden beri tanıdığım (o zaman ben 1 yaşındaydım), ailelerimizin de çok yakın görüştüğü bir arkadaşım. Bizim düğünden beri bir türlü denk getirip de görüşememiştik. Meğer Pelin'de ne cevherler varmış. Bir sürü kursa gitmiş son 3 senede: pasta, makarna, ekmek, çikolata, vs. Cok özendim vallahi. Bir sonraki kursunda ben de peşine takılacağım.
Tarifimize gecelim:
-- 500 gr az yağlı kıyma
-- 2 orta boy patates
-- 2 havuç
-- 1 orta boy soğan
-- Maydanoz
-- 1 yumurta
-- 1 tatlı kaşığı şeker
-- Tuz-karabiber-kimyon (ve dilediğiniz her türlü baharat)

Patates ve havucu iyice haşlayın ve rendeleyin. Diğer tüm malzeme ile yoğurun ve buzdolabında 1-2 saat dinlendirin. Eğer köfteniz cıvık olduysa biraz un ilave edebilirsiniz.
Dinlenmenin ardından dereotu, maydanoz ve taze soğan kıyın ve hazır bekletin. Yağladığınız borcama (ben kare borcam kullandım) kıyma harcının yarısını düzgün şekilde yayın. Üzerini elinizle az miktarda yağlayın. Dereotu-maydanoz-taze soğan karışımını yayın ve kalan kıyma harcını da düzgünce yerleştirin. En üstünü yine yağlayin.

230-240 derece önceden ısıtılmış fırında üzeri kızarana dek pişirin.

Köfteniz pişerken 4 orta boy domatesi rendeleyin. İçine biraz salça ya da domates suyu, 100ml krema, tuz, karabiber ve ince kıyılmış biberiye ekleyin. Pişirin. Köfteyi servis yaparken üzerine bu sostan dökün. Ayrıca bu köfte yemeğinin ilaveten hardallı sosu varmış. Onun da tarifi şöyle:

-- 3 çorba kaşığı hardal
-- 3 çorba kaşığı süzme yoğurt
-- 5 çorba kaşığı ılık su
-- 1 çorba kaşığı zeytinyağı
-- 1 çay kaşığı zencefil
-- tuz, karabiber hepsini ısıtılmış metal bir kasede karıştırın. Bunun için sıcak suya oturtulmuş kase kullanabilirsiniz. 5 dakika karıştırın. Domates sosla birlikte servis edin.

Kielbasa'yı domates sossuz yaparsanız - ki onlarda domates epey lüks olduğu için salça kullaniliyormuş zaten -yanında haşlanmış lahana ile servis ediliyormuş.
Püre ile birlikte servis ederek şık bir tabak oluşturabilirsiniz. Biz közlenmiş enginar ile yedik ki biraz daha rejimsel olsun :)

01 Eylül 2007

Yoktum, ama boş mu durdum??

Sevgili herkes,
Tatilden döndüğümden beri ne kendi blogumla ne de sizin bloglarınızla fazla ilgilenemedim. Ve bu beni çok rahatsız etmekte. Yorumlarım gelmese de sayfalarınızı ziyaret ediyorum, edemediğim zamanlarda da hep aklım bloglarda. Güzel tarifleri kaçırıyorum diye aklım çıkıyor :)

KEVGİR E-DERGİ

Ama bu süre içinde boş da durmadım. Sadece duyurabilmek için yayınlanmasını bekliyordum tariflerimin. Şimdi ikisi de yayında.

Kevgir'in 2. sayısı çıktı. Bu ayki sayı çok daha yoğun içerikli, bol tarifli ve keyifli. Hepinizin okumaktan büyük keyif alacağınıza eminim. Sevgili Zerrin ve Esra ellerinize sağlık tekrar.

Ben ise çay saati bölümündeki nescafe'li buzluk pastam ile huzurlarınızdayım. Bir göz atmaya ne dersiniz?



Ayrıca bununla da kalmadım, Oyalama Kağıdı'na yeni yazımı da hazırladım. Bu sefer ki tarifler annelerin uygulayıp da çocuklarının gözlerindeki ışıltıyı görmeleri için güzel sunum önerilerini içeriyor. Biraz da yaşanmışlık kokuyor yazım. Belki sizlerin de içinden çıkarıp alabileceği birşeyler vardır bu yaşanmışlıkta...















Ve bir de unutmuşsunuzdur deyip eski bir tarifi sizlere hatırlattım. Sevgili Ayşeciğim'in düzenlediği süper etkinlik sayesinde bu güzel Türk Yemeği de hayat buldu. Mutfaklarınıza da konuk olur ve afiyetle yersiniz umarim. Ayşeciğim harika bir Türk Gecesi'ydi. Ben de giydim halk oyunları kıyafetlerimi geldim seni ziyarete, oynamaya, eğlenmeye...