18 Nisan 2008

Dünyayı Güzellik Kurtaracak


Yasocuğum çocuklarla ilgili yeni bir mim'de sobelemiş beni. Konumuz çocuk istismarını durdurarak dünyada güzelliğe katkıda bulunmak. Birçok ülkede ve en önemlisi ülkemizde de çocuk istismarını hergün haberlerde izliyoruz. Kaçırılıp zorla çalıştırılanlar, bedeninde sigara söndürülenler, dövülenler.... Hayretler içinde bazen ağlayarak nasıl yapıyorlar diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz.
İstanbul'da hepimiz trafiğin içindeyiz. Hergün aileleri tarafından para kazanmak için yollara dökülen çocukları görüyoruz. Temizlikten, saygıdan, eğitimden yoksun bir şekilde yanımıza yaklaşıp, önce konuşup sonra da istediklerini elde edemeyince saygısızca inatlaştıklarına şahit oluyoruz. Hem iyi yetişmiyorlar ve belki de büyüdüklerinde herkese zararlı bireylere dönüşüyorlar; hem de ailelerin yararı için küçük yaşta çalışmaya zorlanıyorlar.

Çok eskilerden hatırladığım evimizin önünde kaybolmuş ağlayan bir çocukla karşılaştığımız ve henüz 13-14 yaşımda olmama rağmen o çocuğu üşümesin diye mantomun içine sarmamdı. Sümükleri akmış, gözleri yaşlı bu miniğin ailesini bulmuş muyduk onu bile hatırlamıyorum. Zaten geçmiş hafızam kötüdür. Sadece beni etkileyen kareler kalır aklımda geçmişten.
Çocukluğumda öğrendiğim ilk şarkı kuş sesleri idi. Hatta bir video görüntümde yemek masasında herkesi susturmaya çalışarak cıyak cıyak bu şarkıyı söylüyorum :) Ama sizlere bunun sözlerini değil Levent Yüksel'den Tuana'nın sözlerini vermek istiyorum. Çocukluğumda değil ama ortaokul yıllarımdaki en meşhur şarkılardan biriydi. Peki neden mi bu şarkı? Hem eşimle aramızda özel bir anlamı var hem de.... Eh onu da bilen biliyor :))

LEVENT YÜKSEL - TUANA
Tuana, dallarına karlar yağıyor tuana
Ay, yüreğine ayaz vurur da
Sen üşürsün oralarda
Uyan, artık uyan
Kara gülüm zaman yok, kara gülüm
Mekan yok
Tut, asırlık umutlarla acılarla
Tut, bırakma peşini hayatın ateşini gel
Ah, akıp gider oyun akıp gider
Devam eder hayat
Ah, uyan da gel tuana
Yüreğim kan ağlıyor
Sana söz yine baharlar gelecek
Sana söz ışık sönmeyecek
Ölüm yok ki tuana uyan
Şimdi yaşanacak

10 Nisan 2008

Mısır Gevrekli Tavuk


Bu menüyü birkaç hafta önce teyzemde tatmıştım ve gerçekten de bayılmıştım. Salı günü de yine Fenerbahçe maçını izlemek için toplanan ahaliye pişirmeye karar verdim. İyi ki bu ahali geliyor da sayfama koyacak yemekler yapıyorum :) Beğeneceğinizi düşünüyor ve sizi tarifle başbaşa bırakıyorum.

Malzemeler:
14 parça Izgara Tava tavuk (paketinde bu şekilde belirtiyor. Kemiksiz pirzola olanlar)
2 paket krema (ben Sek kullandım)
1 su bardağı süt
Sade Corn Flakes
Tuz, karabiber

Yapılışı:
Sabahtan kremayı süt ile inceltip derin bir kapta tavukları bu sos, tuz ve karabiberle marine edin. Ben tavuk sayısı fazla olduğundan iki kapta yaptım. Üzerini kapatıp buzdolabında bekletin. En az 4-5 saat beklemesi gerekiyor.

Pişirmeden önce mısır gevreklerini elinizle çok fazla ufalamadan parçalayın. Borcamınızı yağlayıp fırınınızı 200 dereceye getirin. Marine sostan aldığınız tavukları paketten çıktığı gibi katlı haliyle (pirzola gibi açmadan) mısır gevreğine bulayın ve borcama dizin. Ben kare borcam kullandım ve 14 parça tavuk tam sığdı. Borcamın dibini kaplayacak kadar yaklaşık yarım çay bardağı marine ettiğiniz karışımdan ve yarım çay bardağı da su ilave edin ve fırına verin. Fırının en alt rafına yerleştirin ki mısır gevrekleri yanmasın. 45dk-1saat içerisinde pişecektir.

Yapması kolay ve görünüşü şık bir yemek. Davetlerinizde deneyebilirsiniz.
Afiyet olsun...

03 Nisan 2008

Ispanaklı Milföy Börek


..
..
Bu tarif de annişkodan, ama bu sefer uygulayıcı olarak bendeniz karşınızdayım :). Dün akşamki Fenerbahçe maçını bize izlemeye gelen arkadaşlar için hazırlanan böreğimiz herkes tarafından çok beğenildi. Zaten annem zor beğenir ama bir tarifi tavsiye ediyorsa da gerçekten güzeldir. Sizlere de tavsiye ediyorum. Ispanak dışında didilmiş etle, kıymayla ya da peynirle de güzel olur diye düşünüyorum.


Afiyet olsun

..
..



Malzemeler:
600-700gr ıspanak
300-400gr beyaz peynir
10-12 tane mantar
2 tane yufka
8 tane milföy
1 kuru soğan
1 şişe soda
2 yumurta
1/2 su bardağı süt
Biraz sıvı yağ

Yapılışı:
Ispanakları kuru soğanla birlikte kavurun. Suyunu çekene kadar pişirin. Mantarları dilimleyip susuz, yağsız pişirin. Suyunu çekince altını kapatın. Beyaz peyniri çatalla ufalayın. Milföyleri buzluktan çıkartın biraz yumuşayınca yağlı kağıdın üzerine 4 tanesini dizin. merdaneyle biraz büyüterek açın. Ben kare borcam kullandım ve dördü borcamı kaplayacak hale gelene kadar milföyleri açtım. Yağladığınız borcamın tabanına ilk dört milföyü yerleştirin. Boşlukları kapatacak şekilde elinizle de çekiştirip birbirine yapıştırın. Üzerine bir yufkayı buruşturarak koyun. Soğuyan ıspanaklı karışımı, üzerine mantarları ve en üste de peynirleri yayın. İkinci yufkayı da buruşturarak serin. Son 4 milföyü de aynı şekilde açarak en üste yerleştirin. Böreğinizi dilimleyin. Soda, yumurta, süt ve yağı çırpın. Dilimlediğiniz böreğin üzerine dökün. Borcamınızı stretch film'le kapatıp buzdolabında 1 gece dinlendirin. 180-190 derecede milföyler kızarana kadar pişirin.