20 Ağustos 2007

Harika bir haftanın özeti...

Bir haftalık bir hikayeye hoş geldiniz. Bu bir geziden notlar yazısı, aynı zamanda da keyif, tavsiye ve lezzet içeriyor. Yolculuğumuz İstanbul’dan başlayıp, Göcek ve Bodrum’da devam ediyor ve Alaçatı’da son buluyor. Bir Pazar günü İstanbul – Bursa feribotunda başladı hikayemiz. Rahat geçen 1.5 saatin ardından uzun bir yol bekliyordu bizi. Şoförümüz kociş, otomatik vitese alışkın olan ben düz vitesi kullanamayınca beş saatlik sınırı aşarak benim de çabalarımla uyumadan yolu tamamladı ve biz gece 22.30 gibi Göcek’e vardık. İlk günü yollarda heba etmenin verdiği huzursuzlukla hemen eşyaları odaya yerleştirip kendimizi sahile attık. Göcek’in mini kordonunu turladıktan sonra rahat bir uyku çekmek üzere otele yerleştik. Otelimiz sahile 5 dakika yürüme mesafesinde, antika eşyalarla döşenmiş, çok zevkli, sevimli bir butik oteldi. İsmi Yonca Resort. Yonca hanım ve eşi Tolon Bey tarafından işletilen otelin sekiz odası mevcut. Yardımcıları Maria çok dobra ve şeker biri. Bizimle de çok ilgilendi. Göcek’te yapılabilecek iki şey var. Biri 12 adalara yapılan günlük turlar ki biz yapmadık, diğeri de her saat başı minibüs takalarla gidebileceğiniz Göcek Adası. Göcek adasının bir koyunda denize girebilir, duş, şezlongdan faydalanabilir ve restoranında tahmin edemeyeceğiniz kadar lezzetli yemekleri deneyebilirsiniz. Akşam da sevgili Müge’nin tavsiyesi üzerine Aliço’ya gidecektik fakat öğrendik ki Aliço vefat etmiş ve restoran da kapanmış. O yüzden biz de otelimizin tavsiyesi üzerine Can Restoran’a gittik. Burada farklı lezzet olarak size önerebileceğim otlu ve sarımsaklı tereyağı ve kaya koruğu isimli turşu şeklinde hazırlanan ot salatasıydı. Göcek’ten ayrılmadan önce bir de güzel mi güzel “Mavi Ev” de yaşayan ressam Ekin Nayır ve eşiyle tanıştık, güzel tablolarına ve diğer çalışmalarına baktık, lezzetli limonatalarından içtik ve o harika mutfağı da sizin için fotoğraflamayı ihmal etmedik…


Göcek’teki kısa ziyaretimizin ardından Bodrum Gürece’ye doğru yola çıktık. Öğlen saatlerimizde vardığımız butik otelimiz Rüya Otel, Zuhal ve İskender Işık isimli karıkoca tarafından işletiliyordu. Yirmi yıldır Bodrum’da yaşamakta olan Işık ailesinden Zuhal Hanım mimar ve oteli son derece şık tasarlamış. Otel harika, dört odalı, bizbize ve sakin... Sadece denizden iç tarafta kaldığından her yere araç ile ulaşmanız gerekiyor. Yardımcıları Sencan bey ise çok pratik ve sempatik. Bize de çok yardımcı oldu. İlk gün Yahşi halk plajında, ikinci gün de Akyarlar Kargı’da Camel Beach’de denize girdik. Deniz güzel ve ılıktı. Açıkçası plajlara çok fazla bayılmadık. Deniz içinse daha da güzel tavsiyem birazdan gelecek. Bodrum’da ilk gecemizde Turgutreis marinada Du Bar’a Restoran’da iki farklı bonfile denedik: Karabiberli ve mantar soslu. Karabiberli daha kremalı ve güzel bir tattı. İkisini de çok beğendik. Bir de canlı müzik vardı. Marinadaki teknelerin direkleri ise çok hoş bir görüntü oluşturuyordu. İkinci gece ise Yalıkavak’a gittik. Yalıkavak daha modern ve Yunan adaları tarzında. Meşhur kavaklı köfteyi tattık ve Bitez Dondurmacı’sında kanyaklı çikolatalı ve tahinli susamlı dondurmaları denedik. Kurulu olan sanatçılar sokağında resimler, heykeller sergilenmekte idi. Ben de Hale hanımın köynük otuna çalıştığı minik heykellerinden aldım.


Ertesi gün üçüncü ziyaret noktamız olan Şirince’ye doğru hareket ettik. Bodrum – Milas – Selçuk rotasını izledik. Ortaklar’dan Selçuk yönüne saptıktan sonra Selçuk 21km tabelasını geçince sağda Denizli’li İbrahim Usta’nın Yeri’nde mola verdik. Burada çöp şiş ve köfte yedik. Bunun yanında yine kendi besledikleri ve kestikleri hayvanların etinden hazırladıkları baharatlı köfte, bonfile ve ciğer de mevcuttu. Yanında bir de salata ve ev yapımı ayran getirdiler ki değmeyin keyfimize. Çooook lezzetliydi. Cahide, eşi İbrahim, annesi ve babası bu yeri işletiyorlar. Tam Aydın sınırının bittiği, İzmir sınırının başladığı noktadalar :) Şirince’ye vardığımızda Nişanyan otellerinden olan Kilisealtı Pansiyon’a yerleştik. Bizi Mülver Şurubu ile karşıladılar. Gerçekten çok lezzetliydi. Nisan aylarında toplanan mülver otunu akşamdan suyla ıslatıp, ertesi günde süzüp limon tozu, şeker ve su ile karıştırıp limonata ve koruk suyu tadında bir lezzet elde ediyorlarmış. Şirince’nin güzel eski evlerine bakarak sokakları gezdik, şifalı otlara, süs kabaklarına, kokulu minik kavunlara ve papatya taçlarına baktık, köy meydanındaki kahvede çayımızı yudumladık. Dereli Kaplankaya özel üretim sek kırmızı şarabından ve mandalina ve çilek şaraplarından aldık. Akşam da köyün girişinde eskiden okul olan binanın bahçesinde, Artemis Restoran’da, yemeğimizi yedik. Cevizli kaşarlı erişte ve Çökertme çok lezzetliydi. Çökertmede incecik dilimli patates kızartması, ortasında yoğurt üstünde et vardı. Eriştenin de üzerine dövülmüş ceviz serpip kaşar serperek fırında güveç gibi yapmışlardı. Küçük bir köy olduğundan bütün gün Cumartesi yapılacak kına gecesinin anonsunu dinledik ve açıkçası kına gecesini göremeden oradan ayrıldığıma üzüldüm. Hiç davetiyeye gerek kalmadan herkese düğün derneği duyurabilme fikri ise çok hoşuma gitti :) Pansiyonumuzdaki güleryüz, iyi hizmet ve hoşsohbet bizi çok mutlu etti.

Son durağımız Alaçatı’ya otoban sayesinde kolay şekilde ulaştık. Otelimiz Alaçat Kırevi’ne yerleştikten sonra kendimizi denize attık. Geçen sene Cafe’sine gittiğimiz Alaçat sahipleri Ayşe Nur ve Destina hanım bizden sonra Ekim ayında bu güzel ve huzurlu oteli açmışlar. Her şey Alaçatı dokusuna o kadar uygundu ki çok memnun kaldık. Herkes çok sempatik ve ilgiliydi. Sevgili Nihal bize çok güzel kahvaltı sofraları hazırladı. Özellikle otlu ve peynirli omletini tavsiye ederim. Kışa tekrar gideceğiz, o kesin… Akşam Lavanta Restoran’da yemek yedik. Alaçatı’da sanırım çoğu restoran (balık ve meze yapanlar dışında) aynı tarzda ve fiyatta yemek yapıyor. En azından Lavanta’da sokakta herkesin tepenizden bakması eşliğinde değil binasının yanındaki sakin bahçesinde yemek yiyebiliyorsunuz. Ben brokoli soslu penne yedim ki çok lezzetliydi. İkinci günümüzde sabah ilk işim Alaçatı pazarını gezmekti. Tabi dayanamayıp güzel kıyafetler ve peştamal aldım. Geçen sefer geldiğimizde aldığım deniz fasulyesinden almayı da ihmal etmedim. Teyzemle fotoğraf da çekindik bu sefer. Salatasını yapar yapmaz yayında olacak. Öğleye doğru yaptığımız kahvaltının ardından Çeşme Çiftlikköy Kum Beach’e gittik. Kendinizi Maldiv'lerde sanabileceğiniz güzellikte, turkuaz bir deniz, kumsal ve denizin içi incecik altın gibi kum, dip dibe değil rahat şekilde yatabileceğiniz şezlonglar, gürültüsüz sakin bir ortam… Kesinlikle tavsiye ediyorum. Burada da Alaçat Cafe mevcut. Akşam da Dalyan’da Köşem Restoran’da balık keyfi yaptık. Bu arada Yeni Rakı’nın festivaline denk geldiğimizden bol çalgılı ve dansözlü bir akşam oldu :) Yeni Rakı’nın meze kitapçığını da dağıttılar ki en kısa zamanda deneyip sizlerle de paylaşacağım.

Bu yazıyı yazarken ise dönüş yolundayım. Bu tatilde bol yolculuk yaptığımızdan şimdi de farklı bir yere gidiyormuşuz gibi geliyor. Yarın işte olduğuma inanamayacağım sanırım. Ama her keyif gibi bunun da sonu geldi. Bir değil on bir hafta olsa tatil yetmez insana. Ama artık çalışmak ve bir sonraki yaz tatiline para biriktirmek zamanı… Herkese hoş geldim.. Şimdilik yediklerim burada, yakında mutfağa da girerim… (19.08.2007)

Not: Resimlere tıklayarak büyütüp bakmanız tavsiye edilir :)

27 yorum:

Burçin'in Denemeleri dedi ki...

Selen'ciğim Hoşgeldinnn
Ne güzel anlatmışsın. Bir solukta okudm yazını. Bahsetmiş olduğun bütün detaylara da bayıldım. En kısa zamanda görmek istiyorum Alaçatı'yı. Çok şey kaçırmışa benziyoruz çokkk :))
Sevgiler,

Ceylin ve Mert dedi ki...

Canım benim hoşgeldin...Yine çok güzel anlatmışsın...Fotoğraflara bayıldım, yarın fotoların devamını bizzat görmeye gelicem...Kum Beach'e ayrıca bayıldım...Çok süper görünüyor...Seneye umarım bende burada dinleniyor olurum :))))Şimdiden gidilecek yer belirlendi sayende :))))
Dediğin gibi tatil malesef su gibi akıp geçti :((( Şimdi çalışmak zamanı... Çok öptüm canikom...Senemişko

pecete dedi ki...

Yazını hiç nefes almadan okudum desem yalan olmaz. Tebrik ediyorum. Gerek fotograflamadaki azmin gerekse biçimlendirmede... Çökertme yemeyeli uzun zaman olmuştu. Etilerde yapan birileri var. Bir gün hep baraber gidelim ve test edelim derim. Hoşgeldünnnn...

Yasemin dedi ki...

kuzum hosgeldinnnnn!!! ya gezilirde bu kadar gezilirmi :) ay ben bole bisi gormedim :) nede guzel gezmissin eglenmissin cok sevindim senin adina :) e simdi tam enerji gelmissindir sen isine :P hadi bakalim rastgeleee!!!! opeyrummm canim..

Evcilik Lezzetler dedi ki...

Selen'cim hoşgeldin :)) Tatilden notlarını okurken daldığımı farkettim. Bir an seninle beraber gittim geldim nerdeyse :))
Sevgiler...

serinmavi dedi ki...

hoşgeldin canım...İyi bir tatil olmuş....Çalışmalarında kolaylıklar diliyorum.....Selamlar.....

Adsız dedi ki...

Selen'cim şekercim hoşgeldin. Çok güzel yerler gezip görmüşsün. Nefis yemekler yemişsin. Afiyet şeker olsun. Hepsine tek tek girip baktım. Harika kafa dinlenecek yerler. Öptüm seni, sevgiler uzaklardan..

Bocuruk dedi ki...

Sevgili Selen,
Aynı gün Alaçatı pazarındaymışız:)) Biz de 18 ağustos cumartesi günü Dalyan da denize girdik. Akşamüstü Alaçatı'daydık. Fotoğrafların çok güzel. Tatil hiçbir zaman yetmiyor değil mi?
Sevgilerimle...

Müge Hüner dedi ki...

Şirineciğim;
Daha tatilin izlerini üzerimden atamamışken, yapılırmı bu bana.
Şaka bir yana, ne güzel gezmişsin valla, okurken sanki bir kaç aylık bir macerayı izliyor gibi hissettim.Çok dolu dolu geçmiş tatiliniz süper.Verdiğin bilgilerde, katalog tadında olmuş, hepsi kulağıma küpe oldu, kaydedildi.Bodrum ve göcek'te anlattığın yerleri gördüm ama Şirince'yi hiç görmedim mesela.Kısmetse ilk fırsatta gideriz.
Aliço'ya üzüldüm, Allah rahmet eylesin, demekki sarımsaklı ekmeği hatırladığım kadarı ile yapıp becerirsem yayınlamak şart oldu.
Çok öperim şekercim.

gülriz dedi ki...

Selenciğim hoşgeldin canım benim. Sen geldin de benim ruhum kayıverdi oralara. Öyle güzel anlatmışsın ki sanırım en kısa zamanda Alaçatı'yı ziyaret edeceğim. Kocaman sevgiler

Selen dedi ki...

Fıstık fotoğrafçım,
En kısa zamanda darısı sana.. Alaçatı ile ilgili çok veri var elinde artık. Hem Müge hem de ben donattık seni. Haydi bakalım tatile...

Senemişkocum,
Emin ol Ceylo bayılacak Kum Beach'e. Seneye kesinlikle gidin derim. Aslında haftasonu bile kaçılabilecek bir mekan ama minik prensesle zor olur. Çok öpüyorum

Ayşemim,
Canım benim hoşbuldum. Valla dün azmim ve baş ağrım beni öldürecekti :) En kısa zamanda yiyelim çökertme bacikocum.

Yasocum,
Hoşbuldum. Ay evet geçen senenin aksine çok gezdik bu sefer. İyi de oldu. Ben yorulmayı seviyorum galiba. Dinlendim, enerjiğim, bööle tam kafe açma modumdayım :))

Burcumik,
Keşke sen de gelseydin ne güzel olurdu...her yemekte ne var diye bıdı bıdı konuşur dururduk artık :)

Serin mavi,
Çok teşekkürler, sevgiler..

Ebrucum,
Sen de fazla özletme de gel emi.. Keyfini çıkart! Çok öperim seni

Bocuruk,
Alaçatı o kadar güzel ki fotoğraflar çirkin çıkmıyor :) Tesadüfe bak, belki de gördük birbirimizi...

Mögücüm,
Aliço'nun ekmeklerini bekliyoruz artık senden. Ben ekmeği değil de ancak tereyağını tadabildim. İkimizin sayesinde Alaçatı'yla ilgili birçok alternatif oldu herkese. Aferin bize dimi kuşum..

Gülrizciğim,
Gezgin ruhlum. Sen artık bir haftasonu da Alaçatı'ya kaçarsın, keyfini sürüp gelir bize anlatırsın değil mi? Çok öperim

Esra dedi ki...

Selencigim ne kadar guzel bir tatil gecirmissiniz ve ne kadar guzel anlatmissin. Seninle birlikte gezdik biz de okurken. Ayni seyahati yapmak geldi icimden hemen yarin. :-)
Seneye boyle bir tatil yapalim biz de, cok keyifli gecmise benziyor.
Sevgiler
hosgeldin...

Neslihan dedi ki...

Selencim, hoşgeldin, tatlı tatlı anlatmışsın tatilini, iyi geçtiği, sana iyi geldiği yazından belli hem de bizlere güzel bilgiler derlemişsin, eline ağzına sağlık:) Ben de 4 günlük kısa tatilden yeni geldim, haftaya uzun tatile gidiyorum, oralara kadar gidemeyeceğiz ama ben de bu yakınlarda yeni yerler keşfetmeyi umuyorum:)
En kısa zamanda görüşmek üzere
Sevgiler

GANNE dedi ki...

Selenciğim hoşgeldin. Ben sen daha dönemedin tatilden diye düşünüyordum. Bana yorum bırakınca farkettim. :) Oh oh ne guzel çok çeşitli yerler gezip görmüşsünüz. Hayran kaldım valla. Ayrıntılı bilgiler çok yararlı oldu. Gelecek tatilde seçenekler arasına girecekler. Fotoğraflar ise ayrı güzel. Bronzlaşmış Selen ise çok tatlı. Maaşallah. Ne kadar güzel anlatmışssın bayıldım. :)
Şekerim tatil tembelliğini atman zaman alır. Ama sen bize arada ses ver. Opuyorum canım benim. :)

Selen dedi ki...

Esracığım,
Evet yapın böyle bir tatil. Hem az yorucu hem de çok keyifli. Öpüyorum

Nesloşcum,
Oh ne güzel bir sürü tatilin var. Bize sadece 1 hafta yazın. Bayramlarda birer hafta tatiliz ama :) bayramı bekliyorum ben de artık. Çok çok güzel tatiller sana canım...

Gannem,
Evet hala tembelliği atamadım sanırım. Özlem gideriyorum bu hafta. Sonrasında yazılar tam gaz devam edecek. Öpüyorum seni

hayatkazanbenkepce dedi ki...

Çok harika bir tatil geçirip ne de güzel bizimle paylaşmışınız.İnanın oralara gidip gelmiş gibi oldum .Mutfağınıza bir an önce girip yeni tariflere adapte olmanızı temenni ederim...
Sevgiler...

Saliha dedi ki...

canım gercektende zevklı gecmıs senın adına cok sevındım.resımlerde harıka !! hoşgeldiinnnn...

Adsız dedi ki...

:)
senin ad�na bukadar keyifli bir tatil ge�irmene �ok sevindim
aynur

ebrulitatlar dedi ki...

Selen'cim buralardan istediğin bir şey olursa söyle gelirken getireyim. Öpüyorum canım seni, sevgiler..

Adsız dedi ki...

Selencim,
Tam sana göre bir tatil olmuş...Çok güzel anlatmışsın, iyi vakit geçirmene çok sevindim...Bu tatil hepimize çok iyi geldi...Optuuum.
Lili

Adsız dedi ki...

Selam Seloşcum;
Tatilini o kadar güzel anlatmışsın ki, bir solukta gezdik geldik oraları sanki. Zevkli insansın valla.Senle çıkmak lazım tatile:)
Çok öpüyorum...

Açalya dedi ki...

TV'deki gezi programları tadında anlatmışsın. Çok hoşuma gitti.

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Selenim çok güzel bir tatil olmuş, geçen sene biz de gonca ile böyle bir tatil yaptık, Ayvalık Cunda Adası ile başlayıp Bodrum'a kadar her yerde birer gün kalarak gezmiştik, 4 otel değiştirmiştik sizin gibi bir haftada:)ben dinlenemeyip kendimi yorgun gibi hissetsem de, böyle bir tatil türünü yaşamış olmak da güzel... Yeni lezzetler keşfetmek en güzel kısımlarından birisi. Fotoğraflar için teşekkürler. Mavi Eve bayıldım:) Çamaşır makinesi buzdolabı bile mavi, deniz mavisi...
sevgiler

gezicini dedi ki...

ooh ne güzel bir tatil olmuş.. güzel fotograflar için teşekkürler..
sevgiler
gorki

Selen dedi ki...

Sevgili kazan-kepçe,
İnşallah bu haftasonu mutfağa giriyorum :) çok sevgiler

Sevgili binbir çeşni aşçısı,
Çok teşekkürler ve hoşbulduk..

Aynurcuğum,
Çok teşekkürler canım..

Ebrucuğum,
Çok teşekkürler sen gel yeter şekerim.

Lilicim,
Evet sen biraz yoruldun ama tatil tatildir değil mi? Tekrar kavuşmak güzel.

Bigoşcum,
İnşallah seneye de beraber çıkalım tatile ne dersin? Kocaman öptüm seni canikocum

Açalyacım,
Siz de inşallah ilk TR gezinizde gider görürsünüz bu güzelim yerleri. Oğluşa Türkiye göstermek lazım biraz :)

Pınarcığım,
Mavi ev müthişti. İnsan öyle bir mutfaktan çıkmak istemez herhalde. Dediğin gibi 4 yer değiştirmek biraz zordu. Yorulmadım ama valiz boşaltıp toplamak biraz sıkıcı oluyor :) Seneye kocimiğin isteği üzerine 2 yere indireceğiz çeşidi..
öperim

Gorkicim,
Sizler için çalıştım vallahi :)) Beğenmene de çok sevindim. Bir gezicini beğeniyorsa tamam demektir ;)

LaMa dedi ki...

Biz ev tasiyalim yorulalaim birileri(!) gezsin tozsun, bu mudur arkadaslik dostluk ha! Soyle soyleee :P
Saka bir yana Keyfli bir tatil gecirmene sevindim ;)

Selen dedi ki...

Lamacım canım,
Hemen geliyorum yardıma :)